Çocuğunuzun sadece oyun oynadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz…
Pek çoğumuz oyun oynamanın eğlenceli fakat amaçsız olduğunu düşünürüz. Aslında çocuklar oyun oynarlarken duyu, hareket ve biliş becerilerini geliştirirler, pekiştirirler. Kavramları, olayları, toplumsal farkındalığı ve toplumsal davranışı geliştirirler. Hepimize çok basit ve sıradanmış gibi görünen koşma ve atlayıp zıplama bile çocuklarda eşgüdümlü hareketi ve fiziksel dengeyi geliştirir.
Peki ya grup oyunları ?
Çocuklar oyun oynarlarken pek çok bilişsel beceriyi de geliştirirler; gözlem, bellek, karar verme, akıl yürütme, strateji, problem çözme, yaratıcı düşünme, farklı bakış açıları geliştirme gibi. Grup halinde oynanan oyunlar; çocukların benmerkezci düşüncelerini değiştirmelerini ve sorgulamalarını sağlamak açısından çok önemlidir. Çocuklar, grup halinde oyun oynarlarken başkalarıyla iletişim kurarlar, paylaşımı öğrenirler, grup arkadaşlarına bir şeyler anlatmayı veya açıklamayı geliştirirler, hatta başkalarıyla birlikte ortak hareket etmeye çalışarak uyum sağlamayı öğrenirler. Farklı insanların farklı görüşlerinin olabileceğini ve kendi doğrularının tek doğru olmadığını keşfederler.
Oysa biz ne yapıyoruz……
Anne babalar olarak bizler genellikle çocuğumuzun yaşıtları ile birlikte oyun oynamasını kısıtlayıp çocuğumuzu sitemizin ya da evimizin duvarlarına hapsetiyoruz. Çocuğumuza pahalı bir “yaratıcı” oyuncak satın alıyoruz. Çocuğumuz da oyuncaktan ziyade oyuncağın ambalajıyla ya da kutusuyla ilgileniyor. Evet evet dediğinizi hissedebiliyorum Almış olduğunuz oyuncak pek çok işleve sahip olabilir, bir sürü tuşu olabilir; fakat çocuğunuzun yaratıcılığını uyaramaz. Oysa kutu ve ambalaj çocuğunuza sunduğu pek çok alternatif ile çok daha ilginçtir.
Gelin çocuklarımızın yaratıcılıklarını aldığımız oyuncaklarla sınırlamayalım !
Bırakalım çocuklarımızı…. Yaratıcı Drama ile Oyun ile, yaratıcılıklarını ve sosyal bireyler olmalarını destekleyelim. Emin olun daha çok şey öğrenecekler ve öğrendiklerini kullanabilecekler.
Seden Soyer Çandar